2001 yılından bu yana ikıidar da olan mevcut hükümet ve hükümeti destekleyen gülen cemaati arasında aralık ayında patlak, veren yolsuzluk ve rüşvet olaylarından sonra daha vahim olan yargı ve yürütmeyi etkileyen ve bu ortamda devlet içinde paralel devlet oluşturulmasına neden olan bu yapılanmanın Türkiye Cumhuriyeti ‘ne maliyeti tam tamına hükümet kaynaklarında oluşan haberlere göre 155 milyar EURO olmuş. Burada düşünülmesi gereken asıl olay sn:Başbakanında beyan ettiği gibi bu devlet içinde yapılanma nasıl olduğu.Yani bu devlet içinde paralel devlet oluşması nasıl oluştu buna kim izin verdi.Sn: Başbakan bu konuyu çok iyi biliyor ve çok iyi biliyor ki Tayyip Erdoğan siyasi görüşünün gündeme çıkması halk tarafından benimsenmesinin en büyük faktörü şu anda devlet içinde devlet oluşturan gülen cemaati dır.Bazı büyük liderler her şeyin çok doğru yaptığını düşünür ve o doğru düşüncelerin aslında kendi durumunu zorlaştırdığını ve bu zor durumun bir gün kendisine döneceğini düşünmez yanı bu bir iktidar hırsı.Dünya siyasetinde bir gerçek vardır gerçek şu ki tabanı olmayan genç kadrosu olmayan hiçbir partinin iktidar süresi uzun olmaz, çünkü tabana yayılmayan bir siyasi düşünce parti başında bulunan siyası liderin iktidardan düşmesinden sonra o partinin yok olması kaçınılmazdır. Buna tarihten örnek vermek gerekirse AP , DYP, DSP hatta DP ve bir çok örnek var bunu herkes biliyor.İşte gerçekte AKP ile cemaat arasına ortaya çıkan savaşın nedeni burada yatıyor. Başbakan çok iyi biliyor kendi kurduğu ve kendi dünya görüşünü yansıttığı bu siyası oluşumun partinin başından ayrıldığı gün kalanlar tarafından veya siyasi rant bekleyen gruplar tarafından dalan edileceğini çok iyi biliyor. İşte bu neden ile partinin tabanını oluşturacak kendi fikir ve düşüncelerini benimseyen o partinin başından gitse dahi fikirlerini yürütecek gençlik oluşturmak zorunda. Bu neden ile gülen cemaatinin kendi fikirlerini yürüttüğü dershaneleri kapatıp, özel okula dönüştürerek kendi fikirlerini gündemde tutmak savaşı bu. İşte asıl olay budur, ama Başbakan şunu düşünemedi , fettullah Gülen bu olayı kabul etmez çünkü bu 40 yıllık bir birikim olayı ve 40 yıldır bu amaç uğruna savaştı kısa sürede bunu terk etmek imkanı yoktur,Bunun yanında Fettullah GÜLEN cemaatin de yetişen tüm gençlik devletin yargı, yasama ve yürütme organlarının lider kadrosunu ele geçirmiş ve buralarda dışlanması çok zordur.Tabiki Türkiye Cumhuriyetinin bir ferti olarak mevcut hükümetin bu zor duruma düşmesi hepimizi üzüyor, Ülkemizin temel bir ekonomik politikası olmadığı bu ortamda , ekonominin hala tamamen sağlam zemine oturmaması ülkenin bu tür kaoslara düşmesi ile oluşacak ekonomik zararların kaldırılması biraz zor olacak.Bu sebep ile ne olursa olsun hükümetin bir şekilde bu kaosu atlatması ve ülkenin mevcut refahı sağlaması gerekir.Bir yandan da Başbakanın ülkenin düştüğü bu yolsuzluk olayını sebep kim olursa olsun araştırması ve kendi partilisi olsa dahi üzerine giderek kendini aydınlığa çıkarması gerekir.Başbakanın bazı söylemlerinde dikkat etmesi ve halkı kandırmaması gerekir.Sevgili arkadaşlar Başbakanın söylediği bir lafa ben çok takıldım .Bir söyleminde’’ benim oğlum bir vakfın yönetiminde kızımda yönetiminde bunlar imar düzenlemesi için bir belediye başkanına müracaat edemez mi’’ dedi edemez! Edemez arkadaş eğer sen bir Başbakan isen ve oğlunda bir Başbakan oğlu olarak o belediyeye müracaat ediyor ise edemez, çünkü hiçbir belediye başkanının hele o belediye iktidar partisinden ise Başbakanın oğluna hayır diyemez böyle bir olay Türkiye Cumhuriyetinde olamaz aslında ileri demokrasilerde olması gerekir ama bu ülkede olamaz sn:Başbakan burada yanlış içinde, bir diğer konu bir kamu bankasının genel müdürünün evinde 4.500 milyon dolar olamaz mümkün değil , bir bakanın evinde 5-6 tane para kasası ve o kadar para olamaz bunlar savunulamaz Sn:Başbakanın bunları savunmaması gerekir.Bunların şaibeli olduğunu bilmesi ve kim olursa olsun bunların araştırılacağını söylemesi gerekirdi.
Saygılar sunarım.