Kara vicdan sahibi  olan  işverenler  ,bunun yanında orada her gün ölüm   tehditi  altında evine bir lokma ekmek götürmek  için caba sarf eden, günün 8 saatini yerin yüzlerce metre altında  ölümlere meydan okuyarak çalışmak zorunda olan  masum ,alnı ak, vicdani hür  madenci kardeşlerim.En kötü  olan da  bu maden sahipleri ile devleti yönetenlerin kol kola olması, ve  belli bir siyasi görüşe sahip insanların  bu maden yönetiminde rant elde etmek için görev alması,bu madende oluşan hata ihmal zincirlerini görmemezlikten gelen devlet  deneticileri. Özet bu ama detaylar daha acı daha ilginç daha tehlikeli.Maalesef ülkemizde son 10 yıldan bu yana siyasi olarak bu kadar kamplaşma , bu kadar sadece benim düşüncemdekiler yaşasın gerisi benı  igilendirmez zihniyeti, sadece oy almak ve oy potansiyelimi yükseltmek için  somut ve gerçek olan muhalif  düşünceleri görmemezlikten gelmek düşüncesi, bu kadar inkar politikası uygulanan bir dönem görülmemiştir.Ey Türk milleti sevgili, vicdanı hür  halkım artık lütfen bazi gerçekleri görmemiz lazım, herkes bir siyasi parti tutabilir, değişik düşünceler  fikirler oluşacaktır ama insan hayatı devreye girdiği  zaman  ne siyaset ne rant  nede politik hırs düşünceleri  bir kenara bırakılıp , ölümlerin önüne geçecek tedbirler alınmalıdır.

Acı  olaydan bu yana  hepimiz televizyonların başına geçtik içimiz kan ağlayarak oradaki masum vatantaşların kaderine ağlamaya başladık , aslında hata yapıyoruz bu bir kader değil bunlar sadece ihmal ve maalesef sadece belli kesimin rahat etmesi daha fazla rant elde etmesi için destek veridiğimiz siyasilerin aslında bizim sırtımızdan neler kazandığını bir kez daha düşünmemiz lazim.

Görsel basından okuduğumuz ve dinlediğimiz bazi konuşmalar içimizi yakıyor nedir bunlar

1-Bir siyasi parti milletvekili somadaki tehlikeyi görmüş ve meclis araştırması istemiş. Ama maalesef her zaman olduğu gibi bu muhalif partinin meclis araştırmasi ne kadar doğru olursa olsun iktidar partisi  muhalif parti soru önergesi diye bu önergeyi kabul etmemiş  neticede  şu anda 274 şehit olmuştur.

2-İlgili bakan her 6 ayda bir denetleme yapılıyor diyor ama madende çalışan yetkili maden mühendisi 9 aydan bu yana burada hiçbir denetim yapılmadığını soyluyor. Anlaşılan  denetim raporları merkezden hazırlanıp dosyalara denetim yapılmıştır adı altında konuluyor.

3-Çalışma bakanı bu menfur olay olduğu zaman Ankara da  kalıyor ve sağlık sorunum vardı diyor. Arkadaş burada 274 ölü var sen bir gün sonra tahlil versen ne olur  senin canın bu kadar değerlide  orda şehit olanların canı can deyimli hiç olmaz ise yetkili bakan olarak halkın yanında olması doğru olmaz mıydı.

4-Yazılı ve görsel basına yapılan açıklamalarda bu olayın  hükümeti  yıkmak için tasarlandığını beyan eden hükümete ait milletvekilleri  yöneticiler  var  , bunların  vicdani ve  imanı olduğunu düşünmüyor ve bunları halka havale ediyorum , halen bu şehitlerin sırtından siyaset yapmaya çalışan bu siyası yöneticileri kınıyor ve Allah cezalarını versin diyorum.

5-Bu menfur olayda şehit düşen insanların  yakınlarının infial ve haykırışlarını hükümete karşı bir  eylem diyerek yorumlayan ve bu kişilerin üzerine polisi  gönderen gaz  attıran hatta sözde Başbakanın müşaviri olan bir kişinin herkesin gözü önünde  kazada yakınını kaybeden bir genci  yerde tekmelemesi olayını esefle kınıyor ve o zatı lanetliyorum.

5-Sayın Başbakan kaza olaylarını yorumlar iken 1860 yılında fransada 1900 yıllarda almanyada olan kazaları örnek vererek madenciliğin riski bir meslek olduğunu söylüyor.Ama sayın Başbakan şunu kabullenmiyor ,  son 30 yıldan bu yana dünyanın hiçbir yerinde ölümcül maden kazası olmuyor  halen hataları kabullenip denetim  yapmak yerine kendi dönemini aklamaya çalışıyor.