Değerli dostlar, kardeşler, ümmet coğrafyası yanıyor. Tüm emperyal tağuti, şeytani kafir , fasık ve zalim güçler her gün yeni hileler ve oyunlarla ümmeti birbirlerine kırdırıyorlar. Silahları da verenler onlar, barış naraları da atanlar onlar . Yani tam bir dalga ve alay ortamı oluşturmuşlar. Anarşist ruhlu mahalle uşaklarının saf çocukları nasıl birbirleri ile kavga ettirip, ayırıp tekrar kavgaya tutuşturup oyuncak gibi kullandıkları gibi ümmetle oynuyorlar. Ümmetin de başında, onları bu oyuncaklıktan kurtaracak, durun bakalım ne oluyoruz, niçin kavga , kimin için kavga ve sonuç ne? sorusunu sorup, ara bulma ve sulh yapma yok. Tam aksine ileri gelenler de , ümmetin arasına girmiş olan bu fitne ateşine benzin dökmekle meşgullar ne yazıkki.
Kardeşler! Hariçten gazel okumak şeklinde bir teklif yerine şöyle bir teklifim olacaktır. Aşağıdaki ayetleri bir bütün olarak harmanlar ve beynimize sokar ve ruhlarımıza işlersek ve de tam inanırsak şu sonuç ortaya çıkıyor. Ümmet ve insanlık ciddi bir düşmanlık ve gerilimin içine sokulmuş ve kin adeta insanlığın kimyasını bozmuş. Laf dinleyen ve barışmış ,insanlıkmış, sevgiymiş miş miş miş artık hayal olan kavramlar olmuş. İşte ben veya biz yaparız olayından iş çıkmış artık. Hep birlikte Yüce Allah’a aşağıdaki ayetlerle iltica edeceğiz, tevessül edeceğiz. O zamanın insanlarını kalplerini çeviren rabbimiz bugünkü ümmetin de, inşallah kalplerini salaha , selamete ve birbirlerini sevmeye çevirecektir. İşte o zaman böl, parçala, yut politikaları ile ayakta duran emperyalizmin sonu gelecektir. Buna da rabbimizin elbette güçü yeter elhamdülillah. Dua Dua Dua….
“Sizin içinizden hayra davet eden bir cemaat olsun ve mârufla emretsin, ve münkerden nehyetsin (men etsin). İşte onlar, felâha erenlerdir”. (Al-i İmran:104)
“Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.” (Al-i İmran:103)
“O zaman, Allah'tan bir rahmet sebebiyle onlara yumuşak davrandın. Ve eğer sen, kaba, katı yürekli olsaydın, mutlaka senin etrafından dağılırlardı. Artık onları affet ve onlar için mağfiret dile ve işler konusunda onlarla müşavere et (danış). Azmettiğin zaman, artık Allah'a tevekkül et. Muhakkak ki Allah, tevekkül edenleri (Allah’a güvenenleri) sever.” Al-i İmran:159)
“Ve onların kalplerinin arasını (sevgiyle) birleştirdi. Eğer yeryüzündeki şeylerin hepsini infâk etseydin (verseydin), onların kalplerinin arasını birleştiremezdin. Ve lâkin Allah, onların arasını birleştirdi. Muhakkak ki O; Azîz’dir, Hakîm’dir.” (Enfal:63)
“Ey Peygamber! Allah, sana ve mü’minlerden sana tâbî olanlara kâfidir.”( Enfal: 64)
Sevgili peygamberimiz gibi seçkin, örnek içi dışı bir, el emin ismini düşmanlarından alan bir lider ve peygamber bile Allah’ın lütfu olmasa idi , o insanları ve o şerefli ümmetin arasını düzeltmeye güç yetiremeyecekti. Rabbimizin ifadesiyle böyle…
O nedenle ey dert sahibi ümmet, kardeşler dualara ciden devam ve bu ayetlerle istimdat dileyelim, o zaman göreceğiz er mi yaman bey mi yaman, Emperyal zalim kafirlerin hilelerini rabbimizin çorap söküğü gibi söküp çöpe attığına şahit olacağız. Rabbimizin kanunu ta kıyamete dek devam edecektir.
Selam ve dualarımla Allah’a emanet olun…