Bilindiği üzere 12/11/2012
tarihinde kabul edilen ve 28489 sayılı Resmi Gazete’de 06/12/2012 tarihinde
yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı kanun ile ülkemizde büyükşehir sayısı
30’a çıkartılmıştır.
Bu kanunun 1/3 maddesinde
“Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları
içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış,
köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı
bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.” denilerek büyükşehir olarak
öngörülen şehirlerde ilk yerel seçimlerle birlikte köylerin mahalle statüsüne
döndürüleceği öngörülmüştür.
Böylece 30 Mart 2014
tarihinde köyümüz Yukarıköy dahil 16220 köy ve 1053 belde mahalle statüsüne
dönüştürülmüştür.
Bu kapsamda köylerin
tüzel kişiliği kaldırılmış ve köyler mahalle statüsüne haiz olarak yerel
yönetim bakımından ilçe belediyelerinin yönetim alanına girmiştir. Bu durumun çeşitli olumsuz yanları olmuştur. Bunlardan
en önemlisi köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılmasıdır. Böylece köyün
ihtiyaçları hakkında muhtar ve ihtiyar heyeti vasıtasıyla kullanılabilen köy
adına karar alma hakkı ilçe belediye meclislerine verilmiştir. Bu kapsamda
tüzel kişiliği kaldırılarak hak ve fiil ehliyeti kalmayan köylerin köyün
menfaatlerini korumak adına dava açma ve açılmış davalara müdahil olma yetkisi
de kalmamıştır.
Ayrıca tarım alanlarının
imara açılması, bazı köylerde ve köyümüzde meraların ve köy taşınmazlarının
belediyeler tarafından satılması, hayvancılıkla uğraşanların olabilecek koku ve
kirliliklerden dolayı dışlanması ve dolayısıyla Umumi Hıfzıssıhha Kurulları ile
Belediyelerce çeşitli şikayetler üzerine çiftçilere ceza kesilmesi, ahır
yapılmasının zorlaşması ve harca tabi olması, içme suyunun ücrete tabi olması,
mahalleye dönüşen köylerdeki taşınmazlardan emlak vergisi alınması, yapılacak
yapıların bina inşaat harcı ile diğer imar harçlarına tabi tutulması, Belediye
Gelirleri Kanunu’na göre çeşitli vergi ve harçlara tabi olunması gibi çeşitli
olumsuz etkileri olmuştur.
Çiftçilerden
gelen şikayetler ve yapılan denetimler sonucunda, yaşanan sıkıntılar 3. Tarım
ve Orman Şurası raporlarına da yansımıştır. 3. Tarım Orman Şurası Sonuç
Bildirgesi’nin 17. maddesinde “Büyükşehir belediyelerinde mahallelerin kırsal ve
kentsel olarak yeniden yapılandırılması, kırsal mahallelerde köy tüzel kişiliği
yapısının korunması, kırsal yaşamın Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde
bütüncül ve entegre bir bakış açısıyla koordine edilmesi, ” kararı alındığı
belirtilmiştir.
Bu sonuç bildirgesinin ardından 16.11.2020 tarihli 31276
sayılı RG’de yayımlanan 7254 numaralı torba yasa ile mahalleye dönüşen köylere
yeni bir statü olarak “kırsal mahalle” statüsü öngörülmüştür. 7254 sayılı kanunun 10. maddesi ile
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa Ek 3. madde eklenerek eski köy
statüsü ile mahalle statüsü arasında “kırsal mahalle” ve “kırsal
yerleşik alan” adı altında yeni statüler ve dolayısıyla bazı yenilikler
öngörülmüştür.
Bu düzenlemeye göre;
-Kırsal mahalle veya
kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde; gelir vergisinden muaf esnaf
ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri
olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar
ve zirai istihsalde kullanılan bina, arsa ve araziler 29/7/1970 tarihli
ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na göre alınması gereken emlak vergisinden
muaftır.
-Bu yerlerde,
ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde
kullanılan bina, arsa ve araziler için emlak vergisi %50 indirimli
uygulanır.
-Kırsal
mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde, 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu
uyarınca alınması gereken bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlar alınmaz;
anılan kanuna göre alınması gereken diğer vergi, harç ve harcamalara katılma
payları %50 indirimli uygulanır.
- Bu
yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret en düşük tarifenin
işyerleri için %50’sini, konutlar için %25’ini geçmeyecek şekilde
belirlenir. 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için
bu fıkrada belirtilen muafiyet ve indirimler uygulanmaz.
-6831 sayılı
Orman Kanununun ek 17 nci maddesi
hükümlerinden yararlanan yerler; kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan
olarak belirlenmesi halinde bu madde hükümlerine aykırı olmayan hak, sorumluluk
ve imtiyazlardan faydalanmaya devam ederler.
- Bu madde uyarınca kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak
belirlenen yerler hakkında 12/11/2012 tarihli
ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanunun geçici 1. maddesinin onbeşinci ve yirmidokuzuncu fıkraları uygulanmaz.”
Bu hükümler
açısından incelendiğinde kırsal mahalle olmanın; mesken amaçlı olarak
kullanılacak yapıların emlak vergisinden muaf olması, turistik ve ticari amaçlı
yapılacak işletmelerin emlak vergisinden %50 indirimli olması , Belediye
Gelirleri Kanununa göre alınan bina ve inşaat
harcından muaf olunması, diğer harçlar bakımından ise %50 indirimli ödenmesi,
konutlar bakımından su faturalarının en düşük tarifenin %25’ini, işyerleri
bakımından %50’sini geçmeyecek şekilde belirlenmesi ve Orman Kanunu uyarınca
sağlanan hakların devam etmesi gibi avantajları söz konusudur.
Böylece 6360
sayılı kanunun geçici 1. maddesinde 31/12/2022 tarihine kadar öngörülen geçici
indirimler kırsal mahalle düzenlemesi ile kalıcı hale getirilmiştir.
Bu kapsamda
kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan statülerinin ayrıntılarını ve şartlarını
düzenlemek amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 15.04.2021 tarihli
ve 31455 sayılı RG’de “Kırsal Mahalle Ve Kırsal Yerleşik Alan Yönetmeliği”
yayımlanmıştır. Yönetmelik 4./3. maddesine göre kırsal mahalle tespit
edilirken aşağıdaki hususlar dikkate alınacaktır;
a)
Kırsal yerleşim özelliğinin devam edip etmemesi,
b) Şehir
merkezine olan uzaklık ve ulaştırma durumu,
c)
Belediyelerin yol, su, atık su, katı atık, toplu taşıma gibi hizmetlerinden en
az birine erişebilme imkânına tam kapasitede ulaşabilip ulaşamaması,
ç)
Mevcut yapılaşma durumunun kırsal niteliğinin devam edip etmemesi,
d) İmar
mevzuatı uyarınca yerleşik ve gelişme alanları içinde olup olmaması,
e)
Sosyo-ekonomik olarak; kırsal nüfus oranının yüksek olması, yüzölçümünün önemli
bir kısmını tarım, orman, mera, yaylak ve kışlak arazilerinin oluşturması,
tarımsal üretimin, hayvancılık ve orman faaliyetlerinin başlıca geçim kaynağı
olarak tespit edilmiş olup olmaması,
hususlarından
bir veya daha fazlası ile benzeri hususlar dikkate alınır.
Burada
değinmek gerekirse mevzuat düzenlemelerinde köylerin tüzel kişiliklerinin iade
edileceğine ilişkin hüküm yoktur. Dolayısıyla
köylerin eskiden sahip oldukları taşınmaz malların iadesi de söz konusu
olmayacaktır. 3. Tarım Orman Şurası Sonuç bildirgesinin 17. maddesinde kırsal
mahallelerde köy tüzel yapısının korunması kararı alınsa da mevzuatta doğrudan bu
yönde düzenleme yapılmamıştır.
Bu kapsamda
köylerin tam anlamıyla eski statüsüne döndürüleceğini söylemek mümkün değildir.
Çeşitli harç ve vergi muafiyetleri ile su faturalarında indirimler
öngörülmüştür. Ancak köyler bakımından tüzel kişiliklerin ve taşınmaz malların
iadesi yapılmamıştır. Esasında yapılan bu değişiklik tarım ve hayvancılığa da
doğrudan destek vermemektedir. Ancak Tarım ve Orman Şurası bildirgesi ve
yetkililerin açıklamaları dikkate alındığında ilerleyen süreçlerde kırsal
mahallelere ilişkin yeni düzenlemeler yapılacağı izlenimi uyanmaktadır.
Ayrıca burada
değinmek gerekirse 6360 sayılı kanun ile büyükşehir olan illerde İl Özel
İdareleri’nin kaldırılması sebebiyle kırsal mahalleler ilçe ve büyükşehir
belediyelerinden hizmet almaya devam edecektir.
Mevzuat
hükümleri değerlendirildiğinde Yönetmelik 6/1. maddesine göre kırsal mahalle
statüsüne geçebilmek için, muhtarların ilçe belediye meclislerine başvurması,
ilçe meclislerinin alacağı kararı büyükşehir belediye meclisine göndermesi ve
büyükşehir belediye meclislerinin en geç 90 gün içinde kabul kararı vermesi
gerekmektedir. Büyükşehir belediye meclislerinin değiştirerek kabul veya ret
kararı verme ihtimali de söz konusudur.
Köyümüz
açısından baktığımızda yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığımız mahalle statüsü
ile kırsal mahalle statülerinin avantaj ve dezavantajları ile değinemediğimiz
diğer hususlar bir bütün olarak değerlendirilmeli, ortak akılla en doğru karar
verilmelidir. 11.02.2021 tarihinde köyümüzün sitesinde yayınlanan haberde de
belirtildiği üzere muhtarımız Fikri Bektaş halkın çoğunluğu kırsal mahalle olmak
isterse işlemleri başlatacağını duyurmuştur.