YUKARIKÖY’ün TARİHİ
Yerleşim yerleri ile ilgili Klişileşmiş bilgilerin dişinda bilgilere pek rastlanmaz.Bu bilgiler okuyanı hiçbir zaman tatmin etmez.Ben burada araştırmalarımın sonucu köyümüzün tarihine ışık tutmaya çalışacağım. Bugün 3 ayrı köy olan Hortokop bazen 3’ü bir arada bazen de tek tek ele alınacak.
v.Pritanis/Hapsiköy Deresi
HORTOKOP / KOZAĞAÇ / AŞAĞI HORTOKOP
Maçka’da Pyxites deresinin sağ tarafa ayrılan Pritanis,sol tarafa ayrılan.Sümela derelerini birbirinden ayıran ve 900 metreye kadar yükselip düz hat denecek bir şekilde Karakaban dağına birleşen dağ zinciri,Roma döneminde,M.S. ilk yüzyıllarda,stratejik öneme sahip bir konuma geldi.
İlk kez bu dönemde,Trabzon’u hinterlandına bağlayan tarihi İran-Trabzon kervan yolu açılıp hizmete girmiştir.Özellikle, bu yolun Hortokop dağı sırtlarını takip etmesi,hem Pritanis dere vadilerinin hem de Sümela dere vadi ve geçitlerinin hakim bir durumda olması nedeniyle yörede sivil-askeri insanların yerleştirilmesi önem kazanmıştı.
Trabzon’a güney tarafından biricik giriş yeri niteliğine sahip olan bu yöredeki yerleşimler güneyden gelebilecek olan düşman saldırılarına karşı bir tampon vazifesi üstlenmişti.Hortokop zirvesinde,doğal bir kale, kervan yolunun emniyeti için kaçınılmazdı.Bu küçük bir kale, tarihlere MAGNANA adı ile geçmiş ve Trabzon’dan 20 mil uzaklıkta olduğu gösterilmiştir.Rum kaynaklarında, bu kalenin batısında,Orta Hortokop köyünde,bugün pek az kalıntılara rastlanan bir kalenin XALAV-OXORTO adı ile geçer.
XALAVORXORTO adı ile anılan bu mekan Roma garnizonun yerleştiği yerdi.Hortokop dağının doğu yamaçlarının tamamen kayalıklarla kaplı olmasına karşılık,kuzey alnında yer alan aşağı Hortokop,daha yükseğinde hem kuzey hem de bazı yönlerine yayılan Orta Hortokop ve daha güneyde yer alan Yukarı Hortokop’un yöredeki en eski yerleşim yeri olduğu Rum kaynaklarında geçer.
Kırsal yörelerden elde edilen zirai maddeler yönünden verimli olmayan bu yöreye, elbetteki, insanların yerleşimi için bir sebep yoktu.Bu nedenle, yöreye yerleştirilen insanlar kendi istekleriyle değil,egemenlerin istekleri doğrultusunda yerleştirilmişlerdir.Askeri mülkler ve zorunlu sürgünler bu yörenin yerleşim şemasının ana kavramlarıdır.
Bu üç Hortokop köyünde LORKA,HABREA,HAVREA,MOUTOULOU,XASNEA,TROXANTON,FLAREAN TON,MARNANTON ve TAKESTANTON adlı mahallerin gösterilmesinden de anlaşılacağı gibi, bu yer çeşitli insan gruplarından oluşan bir yerleşim şemasına sahıpti.Bu mahallelerden oluşan HORTOKOP KÖYÜ, 1859 yılında, cemaatlerin genişlemesi sonucunda KATO/ Aşaği , MESO /Orta ve ANO / Yukarı HORTOKOP adlarıyla anılmıştır.
Bu kayıtlar Osmanlı belgelerinde,
HORTOKOP-İ ZİR =(Aşaği Hortokop) HORTOKOP-İ VUSTA=(Orta Hortokop) ve HORTOKOP-İ BALA =(Yukarı Hortokop) diye geçer. Tahrir defterlerı’nde, HORTOKOP köyü hisse olarak görülür.
KHORTOKOPİON, Helen dilinde, “ot kesme yeri” demektir.KHORTOS “ot”, KORTO “kesmek”, İON “yer” olarak,HORTOKOP adı “ot kesme yeri” anlamına bağlanır.Halbuki,Hortokop yöresi ot.çayır veren bir doğaya sahip değildir. Daha çok kayalıklarla kaplı kıraç bir yerdir.Rumca’da “ot kesim yeri” anlamına gelen HORTOKOP Sözcüğünün Helen sözcüklerinde XORTOKOPİKOS olarak geçtiği görülür.Eski Hellence’de İse HORTUS olarak verilen sözcüğün Latin kökenli olduğu ve anlamının “bahçe,park” olduğu belirtilir. Şu halde, Latince’den alınan HORTUS sözcüğü Helen dilinde MORTAYA çevrilmiştir.
HORTOKOP yöresinin Romalılar zamanındaki stratajik önemi ve Latin kökenli olan HORTUS sözcüğü dikkat alındığında,bu adın ne HORTO OYMAĞI ne de OT KESME YERİ anlamlarına gelmediği,bunların bir yakıştırma veye dar ufuklu bir araştırma sonucu verilen birer uydurma bilgi olduğu ortaya çıkar.Konunun aslını Roma Tarihlerinde buluyoruz. Trabzon’u arka memleketlere bağlayan.Roma döneminde inşa edilen İRAN-TRABZON kervan yolu,Maçka’da,Hortokop sırtlarında tırmandıktan sonra KARAKABAN’ın batı eteklerinden HOCA MEZARI,TURNAGÖL ve KOLAT boğazından,STAVRİ köyünden aşağı YAĞLIDEREYE inerdi.Halen ayakta olan taş köprüden karşıya geçerek PATARA, DOMANA üzerinden SATALA’ya varırdı.
Bu önemli yol emniyet bakımından elbetteki büyük bir öneme sahipti. Elbette ki, Roma askeri birliklerince koruma altına alınması gerekliydi.Roma İmparatorluğu’nun askeri organizasyonua baktığımızda,Roma İmparatoru Marius döneminde yapılan askeri düzenlemeler de her Legionun(4200 kişilik birlikler) üç sırası içinde arka arkaya gelen üç Manipulus(200 kişilik birlikler) birleşerek yeni askeri birlikler meydana getirilmiş ve bunlara KOHORTO/COHORTES adı verilmiştir.
Roma İmparatorluğu tarihinin Anahtarı adlı kitapta verilen KOHORTO/COHORTES sözcükleri ortaya çıktığında,artık, Umar’ın ve Eröz’ün ifadelerinin gerçeklikten uzak olduğu görülür.HORTOKOP’un,adını buraya yerleştirilen KOHORT askeri birliklerinden aldığı kesinleşir.
HORTOKOP halkının Bulgar Türklerinden geldiklerini savunmak başka bir konudur.Bazı kaynaklarda,bunların Bulgar Türklerinden geldikleri,VI. Yüzyıllarda Bulgar Türklerinin hiç de az sayılmayacak sayıda Anadolu’ya yerleştikleri tartışmasız kabul edilmiştir. Ancak, Bulgar oymakların arasında HORTO adlı bir oymağın bulunması ve HORTOKOP adının bu oymağa dayandırılması savunulacak bir tez değildir. Rum kaynaklarında, AŞAĞI HORTOKOP’UN ESKİ ADINI agia olduğu,ROMALILARDAN ÖNCE DE KÖYÜN agia adı ile anıldığı geçer.
Trabzon’a ait Tahrir Defter’indeki verilere göre.
1485 de 155 hanede il-bive(dul) olmak üzere 819 Rum nüfusu gösterilir.
1515 de 255 hanede 16 bive(dul) olmak üzere 1339 Rum nüfus gösterilir.
1553 de 3 Müslüman,287 Rum olmak üzere 1450 nüfus gösterilir.
Rum kaynaklarda
1920 li yıllarda ,Kato Hortokop/Aşağı Hortokop (AGİA)’da 200 Rum 435 Müslüman nüfus gösterilir.
HORTOKOP adının anlamı konusunda, Eröz, bu köyün adını eski Bulgar Türklerine mensup HORTO oymağından aldığını söyler Eröz’ün kaynak göstermeden verdiği bu hüküm yıllar önce benim de kabul ettiğim bir hükümdü.Ancak,uzun vadede,çeşitli kaynaklarda bu HORTO adını çok aradım ama,ne Bulgarlarla ve ne de başka milletlerle ilgili kaynaklarda böyle bir ad bulamadım diyor İlyas Karagöz.Buna rağmen Eröz’ün belirlemesi İlyas Karagöz için geçerliydi,ama. Onun için de tam bir kesinlik kazanmamıştı.
Yine,Bilge Umar,”Hortokop Maçka ilçesinde bir kale yıkıntısı,Bizans çağında Rum ağzında KHORTOROPİON kalesi deniyordu.Khortokopin ya da Kohortokopien, Helen dilinde “ot kesim yeri demektir” der.Luwi dili ardılı dillerden gelme KORDUWA sözcüğünden bozma da olabilir.Bu sözcüğün anlamının da “doruğu bol olan yer” ya da “kazıklı çit yeri” olduğunu savunur.
Umar’ın bu ifadelerinde İlyas Karagözün tespitini doğrulayacak bazı ip üçları vardır ki,onlar da,Anadolu’da geçen HORTU adları ile Maçka’daki HORTO adı arasında farklılık volduğunu belirtilmesidir.Eski çağlardaki stratejik önem,ortaçağlarda Bizanslilar zamanında,HORTOKOP yöresinden PALAOIMAKSUKA’ya ,yani Rumlarca ANO MATSUKAS ve Osmanlılarca BAŞ MAÇUKA adları ile anılan HAPSİKÖY dere vadilerine kayar. HORTOKOP bölgesinde odaklanan Roma Lejyonları önemini yitirir.Böylece,HAPSİKÖY deresi önem kazanır,
Her ne kadar batılı yazarlar ZİGANA dağı geçidini 1870 yıllara alırlarsa da bu dönemleştirme ZİGANA geçidinden araba yolunun geçmesi ile ilgilidir.Yoksa.eski kervan yolu ile ilgili değildir.PALAIOMATSUKA, ORTAÇAĞLAR DA Trabzon’a güney yönünden giriş yeri olmasından dolayı önem kazandı.Bizans Theme’lerinin bir parçası olan BANDONLARDAN birisi de PALAIOMATSUKA Bandonu idi. Böylece,PALAOIMATSUKA askeri bir bölge olarak düzenlendi.Buralarda konumlanan askerler paralı askerlerdi.Başlarında bulunan kumandanlarına “DUKA” denirdi.Bunlar Trabzon Bandonuna başkanlık eden neslin temsilcileriydiler.Acta Vazelon Belgelerinde gösterilen şahıs adları buradaki BANDONLAR’la ilgili adlardır.
Derleyen :Ömer Yakup KADIOĞLU (Emekli Öğretmen)
Kaynak:Trabzon Yer Adları (İlyas KARAGÖZ) Maçka-Livera Köyü.
Aslen Tonyalı,Avrupada uzun süre kalmiş.Trabzonun,En zengin kütüphanesine sahiptir.Bü kütüphane kendi köyü olan Yazlık köyündedir.Bundan başka birkaç kitabı daha vardır.Kendini yakınen tanırım.Bir iki sene önce babamı ziyarete gelmişti.
Gelecek Araştırmamda 1924 Mubadele ve Trabzon ve çevresinin iskan bölgesi olarak seçilmesi ile ilgili o günkü gazetelerin yazdıklarını ,Bir başka zaman da 1929 sonrası Maçkaya iskan konusunu işleyeceğim.
Not: Tapucu Hasanın Sırt Mahallesindeki evi yıkıldığında bu evın çatısındaki kiremitlerden 4 adetinde 1229 tarihi yazılı idi.Bir tanesinde de hem 1229 tarihi yazılı hem de bu partide 4165 adet kiremit yazılı idi. Bu yer,Kalaycı Ahmet Avcıdan satın alınmıştı.
Bu yazı yoruma açıktır,Herkes bilgilerini burada bizimle paylaşabilir.(KÖYÜN TARİHİ için söylüyorum)