TRABZON’da MUBADELE ve İSKAN
Trabzon halkının milat olarak kabul ettiği iki önemli olay vardır.Bunlardan biri 1924 Mubadele olayı diğeri de 1929 seller senesi dir.Benim burada ele alacağm konu 1924 senesi Mubadele olayı olacaktır. Bu konuyu enine boyuna işleyerek yaşlıların hafızalarını tazelemek gençleri de bu konularda bilgilendirmek.
NEDEN MUBADELEYE İHTİYAÇ DUYULDU ?
1840 lardan beri sürdürülen Pontusculuğun etkisiyle olumsuz bir tutum takınan yerli Hiristiyanlar daha sonra 14 Nisan ve 1916 da Rusların Trabzonu işgal etmeleri Trabzon’da 1 yıl,10 ay, 10 gün kaldıkları süre içerisinde ,özellikle Rumlar ve Ermeniler,yerli halka büyük işkenceler yaparlar,sayısız insan öldürürler. Bu bardağı taşıran son damla olur.Artık Rum halkı da tedirgin olmuştur.Onlar da bu saatten sonra burada kalamayacaklarını anlamış olacaklar ki. iki halkın hükümetleri Lozanda toplanarak 24 Temmuz 1923 de bu tarihi kararı alınır.24 Temmuz 1923, 1924 bu karar uygulamaya koyulur.
Trabzon’da Mubadele ve İskan olayını o günkü İstikbal gazetesinin yazdıklarına göre anlatmaya çalışacağim.
Lozanda imzalanan Türk-Rum nüfus mubadele sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden sonra,Mubadele ve İskan uygulamaları Türk basınında olduğu kadar,TBMM’inde de büyük yankı uyandırmıştı. Ekim 1924 TBMM ‘nin gündeminde geniş yer tutan Yunanistandan gelen göçmenlerin iskanı konusu,Kasımda gensoru şekline dönüştürülerek Hükümet aleyhine bir kez olarak kullanılmıştı.
Trabzon’da yayınlanmakta olan İstikbal Gazetesi,yöredeki iskan uygulamaları hakkında bilgi veren tek kaynak niteliği taşımaktadır.Mubadelenin ilk günlerinden itibaren okuyucularını bu konuda bilgilendirmeye devam etmiştir.
İlk anda Trabzon yöresi iskan mıntıkasına dahil değildi.Sonradan ani bir karala iskan bölgesine dahil edildi.Bu karar ilk bakışta isabetsiz gibi görülebilirdi.Zira,Yunanistan’dan gelecek göçmenler Türkiyedeki Rum “emvali metruke”lerine yerleştirileceklerdi.Vilayette önemli sayıda Rum evi olması muhtemeldi.Trabzonda 50 bin kadar göçmen iskan edilebileceği ileri sürülüyordu.
TRABZON GÖÇMENLERİN YERLEŞTİRİLMESİNE UYGUN MUYDU ?
Aslında Trabzonda göçmenleri iskan edecek ve geçindirecek arazi yoktu.,arazi dar ve yetersizdi. Rumların en fazla bulunduğu Maçka kazasında dahi Rumlar,topraktan aldıkları ürünlerle değil ,koyun ve sığırlardan sağladıkları gelirler ve taşcılık vesair gibi sanatlar sayesinde geçinirlerdi.Bunların çoğu Rusya ve İstanbula giderek kalaycılık ve bakırcılık yaparlardı. Mısırı dahi Rusyadan ithal ederlerdi.Maçkada sadece 1740 adet Rumlara ait ev vardı. 1400 ü iskana müsaitti .Maçkada Rumlarla meskun sadece 40 köy vardı. Tonya ve Vakfıkebirde Rum hiç yoktu,Sürmene ve Ofta çok az sayıda Yomra’da serpinti halinde idiler.
Trabzon merkezde 967, Akçaabat nahiyesinde 748, Yomra ve Vakfısağır nahiyesinde 769 Maçka nahiyesinde 1745,Tonya ve Vakfıkebir nahiyesinde Rum hiç yok,Sürmene nahiyesi 513,Of kazasında 73 ev vardı.(Trabzon Salnamesi 1288 (1877) s.96-97 Maçka’dan Rumlar gidince Maçka’da nüfus kalmadı. Nüfus kalmadığı ve boş ev sayısı nedeniyle burası iskan için ilk planda görülüyordu.Bir de Maçkanın kaza olabilmesi için oraya göçmen iskan edilmesi çok yerinde alınmış bir karar olabilir.Fakat yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı Maçka’ya iskan gerçekleşmedi.
Bazı kazalar az da olsa tarıma ve hayvancılğa elverişli olsa da barınmak için oralarda ev yoktu.
TRABZONDA RUM VARLIĞI
Milattan önce 4000inci yıldan zamanımıza kadar geçen tam 6000 yıllık çok geniş bir zaman dilimi içinde;1204-1280 yılları arasında sadece 76 yıl ve sadece Trabzon’un yine sadece belli bir bölümünde hükümran olabilmiş Elen-Rum Yunanlıların bölgenin tümüne sosyal,siyasi ve kültürel mühür basabilmiş olmaları ve bunu iddia edebilmeleri mümkün değildir.Kaldıki bu devlet bu 76 yıl süresince bile tam bağımsız olamamış.(Hüseyin MÜMTAZ)
MUBADELE DÖNEMİ ÖNCESINDE TRABZONDA YAŞAYANLAR
Mubadele öncesinde bazı yerlerde Müslüman Türklerle Rumlar bir arada,bazende bazı yerlerde sadece Rum ,bazı yerlerde de sadece Müslüman Türkleri yaşadığı kayıtlarda var.Sürmene Aksu köyünün bir bölümünde Rumlar,diğer bölümünde de Türklerin yaşadığınıben biliyorum.Gerçi iyi yerinde Rumlar yaşıyordu.Ayrıca kaynaklarda tarihlere göre hangi köyde ne kadar Müslüman ne kadar Rum ve diğerleri bellidir,1486 da,1515 te,1554 te ve 1920 de tarihlerinde bunlar belirlenmiştir.
TRABZON’a SEVKEDİLEN GÖÇMENLERİN DURUMU
İstikbal gazetesi Şubat 1924’te verdiği haberde Trabzon’da iskan edilecek göçmenlerden 1800 kişilik ilk kafilenin birkaç güne kadar şehre gelebileceğini ve “emvali metrükeden tahliyesi gereken evlerin listesinin hazırlandığını yazmıştı.Bu tahliye işlemi başladı.Bir kısmına memurlar yerleştirildi.
Akçaabattaki göçmenlerle ilgili birçok haber yayınlanmıştı.Nisan ayının sonlarında Sakarya Vapuru ile Akçaabat’a ilk gelen kafilede DRAMAH 1500 göçmen bulunuyordu.Yerli halk tarafından iyi karşılanmışlardı. Kaza adına yemek verilmişti.Kırk ev boşaltıldı,bir de okul.Göçmenlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyordu.Erkeklerini Bulgar harbinde kaybettiklerini söylüyorlardı.Bu arada mubadele yoluyla Türkiyeden Yunanistana giden Rumların soygunculuğundan şikayet ediyorlardı.
Gelen göçmenler ,o günkü gazetelere göre yanlarında epeyce koyun ve inek getirmişlerdi.Bu durum onları hemen köylerde iskan edilmelerini zaruri kılıyordu.Ne varki,bunlar geldikleri bu çevreye uyum sağlayamamışlardı. “Akçaabat kendilerine çok fazla gurbet hissi veriyordu.İlk günlerden beri sefalet içine düşmüşlerdi.Bazıları dilenmeye başlamışlardı.Akçaabat tütün yeri idi.Aksine onlar da sürü sahibi ve yaylacı oldukları,aynı zamanda geldikleri yerlerde geniş bir arazileri ve mülke sahiplerdi.Hükümetten bu durumları ileri sürerek başka uygun yerlere sevklerini istediler.İstekleri ilk bakışta yerine getirilmemesi yüzünden 10-15 kişilik gruplar halinde başka illere gitmeye başladılar.Kimi deniz kimi kara yoluyla gittiler.Sonradan hükümet haklılıklarını anlayınca Balıkesır taraflarına yerleştiler.Bir kısmı da Kelkit’e sevkedildi. Bir bölümü de Safranbolu’ ya yerleşti.
Belle tarla bellemeyi bimediklerinden,kendi geniş arazilerinde karasaban kullandıklarından bu durum onların gözünü iyice korkutmuştu. Buraya gelenler Drama’nm ,Çaliyat, Duspat köylerinden olan bu göçmenlere Trabzondan önce Balıkesire yerleştirilmeleri ön planda idi.Burada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:Mubadele sonucu Trabzon’a hiçbir göçmen iskan edilmemiştir.Eğer bu iskan olayı gerçekleşseydi bazılarımız şimdiki bu ikinci vatanlarında olmayacaktı.
TÜRKİYE’nin GENELİNDE TÜRK YUNAN MUBADELESİ
Türk-Yunan Nüfus Mubadelesi veya Değişimi,1923 yılında Lozan Antlaşmasına ek protokol uyarınca Türkiye’deki Rumların Yunanistan’a,Yunanistan’daki Müslümanların Türkiye’ye zorunlu göçü sürecine verilen addır.Mubadelede 1.500.000 ile 2.200.000 Rum Yunanistan’a, 350.000 ile 500.000Türk Türkiye’ye göç etmiştir.
Türkiye’de sadece İstanbul kenti ile Gökçeada ve Bozcaada da oturan Rumlar,Yunanistan’da ise sadece Batı Trakyada oturan Türkler mubadeleden muaf tutulmuşlardır.
Zorunlu göç ,gerek Türk,gerek Yunan ekonomisinde yaklaşık 20 yıl süren ağır krize yol açmıştır.
Mubadele,1923ten 1927 ye kadar sürdü.
Not: Seller senesi olarak bilinen 1929 senesi sonrası Muhacirlik bir sonraki yazımda işlenecektir.
Derleyen :Ömer Yakup KADIOĞLU (Emekli Öğretmen)