SELLER SENESİ 5 TEMMUZ 1929
5 Temmuz 1929 tarihinde başlayan yağmur gittikçe şiddetini artırarak 48 saat devam etmesi sonucu Trabzon’un Of, Çaykara ve Sürmene ilçelerinde büyük bir sel felaketi meydana geldi. Bu olay halk arasında bir tarih başlangıcı olarak kabul edilir. Seller senesinden önce ve seller senesinden sonra diye.
Bu sel felaketi, gündüz yağmur saat 15.00 sıralarında başladı. Akşam 19.00 da şiddetini artırdı.
Aralıksız 48 saat 2 gün 2 gece, gök boşalırcasına yağan yağmur evlerin ve arazinin büyük bir bölümünü sürükledi. Hane, değirmen, dükkan ve cami kalmadı. Zeno karyesi 11 kubbeli cami-i şerifi yıkıldı. O anda camide 50 kişi namaz kılıyordu. Solaklı deresi baraj haline geldi. Ne varsa denize sürüklendi. Çok sayıda insan hayatını kaybetti. Dağları siyah bir bulut kaplamıştı. Kıt akan ırmaklar nehir haline gelmişti.. Birkaç köyün dışında bütün köyler belirsizdi. Yaz mevsimi olması itibari ile nüfus yaylalarda idi. İnsan kaybı daha az oldu, az sayıda hayvanın telef olması da önlenmiş oldu.
Çaykarada ve Sürmene de Of’tan farklı değildi. Aynı sel felaketi burayı da vurmuştu. Halk çaresizlik içinde kıvranıyordu. Barınacak ev yok, yiyecek yok. Giyecek yok. Hiçbir şey yok.Ulaşım yapılamıyor.
Felaket, 5 Temmuz 1929 da meydana geldiği halde, basında bir hafta sonunda yer almaya başladı.
15 Temmuz 1929 ve 16 Temmuz 1929 tarihli Milliyet gazetesi haberi dünyaya şu cümlelerle duyurdu:
15 Temmuz1929 Pazartesi günkü Milliyet gazetesi: Rize, Sürmene, Of’taki feyezan felaketi çok korkunçtur. Birçok ev yıkılmıştır. Halkın çoğu korkudan dağlara akmıştır.
16 Temmuz1929 Salı günkü Milliyet gazetesinde şu haberlere yer vermiş: Sürmene, Rize dağlarından sürüklenen odunlardan adalar oldu ve İzmir vapuru büyük tehlike geçirdi.
Felaket ! Korkunç haberler geliyor.
Denizi kaplayan tahta parçalarından vapurlar geçemedi.
Rize civarında bir dağ yarıldı.
Selden en fazla etkilenen yerlerin başında Günebakan(Zonozona),Akköse (Zeno),Yenice(Marladas), Tüfekçi(Arşela),Ormancık(Makidanos),Dernekpazarı, Gülen (Visir)
Gelir.
Resmi olarak, Of, Çaykara, Sürmene ve Araklı olmak üzere 146 kişi hayatını kaybetmiştir.
Burada çok önemli bir hususu belirtmek istiyorum. Bu konuda bir bilgi kirliliği olduğunu belirtmek isterim. Bu konuda uzun araştırmalar sonucunda bu konu ile ilgili resmi bilgilere ulaştım. Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu belgeleri okuyabildiğim kadarıyla okudum ve yazdım. Ayrıca da o dönemdeki yazışmaları ve alınan tedbirleri ve Maçka’daki emvali metrükelere yerleştirilmesi de gündeme geldiği bu belgeleri de burada bulacaksınız.
1929 OF SÜRMENE SEL VE HEYELAN FELAKETİ İLE İLGİLİ BELGELERİN OKUNABİLEN KISIMLARI
İlk Belgede: DAHİLİYE VEKALETİ V. ler Maarif Umum Md. lüğü
Felaket zadelere Hilaliahmerce 2000 lira gönderilmiştir. Aç kalanlar fazla olduğu için daha fazla muavenette bulunulması hususu Hilaliahmer Merkezi Umumisi Riyasetine ve Sihhat ve İçtima-i Muavenet Vekaletine arz edilmiştir. (yazılı)
----------------------------------------------------------------------------------------------
DİGER BELGE:
Dahiliye Vekaleti, Sayı:1329/571 Tarih: 10.7.1930 s:13
Hulasası: Trabzon’a yağan yağmurların yaptığı hasar. Baş V.ti Celileye
Trabzon dahilinde yağan yağmurlardan mutevellit sellerin yaptığı zarar ve hasara dair mezkür Vilayetten alınan 9.7.1930 tarih ve….numaralı tahriratın bir sureti leften arzu ve tetkik olunur.
Dahiliye Vekaleti
----------------------------------------------------------------------------------------------
Dahiliye Vekaleti
Sayı:4733 Takdim 7.9.1929 Tarih: 17.7.1929 39/8
Hulasası: Sürmene ve Of seylap ve heyelanı hakkında Sürmene ve Of mıntıkasında…………. gelen seylap ve heyelan mutevellit zarar ve hasarlara dair Trabzon Vilayetinden alınan tahrirat ile bu başta alınan tedbirler aşağıda arz edilmiştir.
Not: (ilk satırda iki kelime okunamadı) Dahiliye Vekaleti
1) 5.7.1929 da başlayıp 48 saat devam eden şiddetli yağmurlar neticesinde Sürmene ve Of havzalarında dereler taşkın alarak bu çıvardaki yolları ,dükkan ve mağazaları ve evleri tahrip eylemiştir.
2) Sürmene Trabzon, Of, Rize arasında telgraf ve telefon muhaberatı sekteye uğramış. Sürmene ve Of yolu üzerinde yer yer tahrifatlar olmuş.
3) Of kazasının heyelan mıntıkasındaki arazi tarım yapılamaz bir hale geldiğinden Vilayetçe bu arazinin keşfiyle jeolojik vaziyetini tayız ve tespit etmek üzere bir mütehassıs uzmanların gönderilmesi keyfiyet Maarif Vekaletine arz edilmiştir.
4) Heyelan mıntıkasındaki halkın kış gelmeden evvel bir yere yerleştirme lüzumu Trabzon Vilayetine bildirilmiş………Vilayete Maçka kazasında isimlerini
Metrükelere ve evleri yıkılmış kişilerden yerleşebildiği ve bu kazaların iskan tahsisatından yaptırılarak felaketzedelerin Maçka köylerine yerleştirilmesi zaruri olacağı üzere verilmiştir. Vilayete bu başta teşkilat icrası ve bu nakil keyfiyetine kalan
masrafın kabil olacağının bildirilmesi cevabı verildi.
5) Son malumata feyezan 160 insan 700 e yakın hayvan zayi olmuş.197 ev, 20 dükkan, 24 değirmen yıkılmış.3500 vatandaşımız evsiz olduğu ancak heyelandan evlerini terk
eden ve seylaptan müteessir olan 6000 nüfus tespit edildiği Vilayetten bildirilmiştir.
Not: (….. olan yerlerdeki kelimeler okunamadı)
--------------------------------------------------------------------------------------------
DAHİLİYE VEKALETİ
Trabzon Vilayetinin 9.7.1930 tarih ve 5128 numaralı Telgraf suretidir.
1) Salı günü yağan şiddetli yağmurlardan Erzurum şosesinin 16/24 kilometreleri arası sellerin getirdiği taş toprakla dolmuş ve bir köprü tamamen ve diğer bir köprü kısmen yıkılmıştır. Bir kısmı da şose üzerine uçmuştur. Otomobillerin geçmesi kesilmiştir. Üç-dört gün zarfında kamyonlara geçit temini için lazım gelen tedbirler ittihaz edilmiştir.
2) Bu sahada yağmur ve sellerden 30 kilometre murebbe-i bir sahada mevcut hasara
Uğramış, tarlaların toprakları kısmen akmış. İçlerinde dereler meydana gelmiştir.
Mataracı’ da bir gece hanı, üç dükkan bir değirmen, bir ev yıkılmış ve bir çocuğu babasıyla birlikte seller götürmüş ve iki hayvan boğulmuştur.
MAHMUT KEMAL POYRAZ(1912-1988) den Birkaç dörtlük
Dokuzyüz yirmi dokuzda
Pazar gününde, Temmuzda
Saat yedide,gündüzde
Büyük bir felaket olmuştur.
Zayı oldu binbeşyüz can
Holo,Fatınos,Zenodan
En fazlası Zisino’dan
Sele katılıp gitmiştir.
Ne kadar şiddetli afat
Devam etti elli saat
Millete kalmadı neşat
Can korkusu sezilmiştir.
Not : Mahmut Kemal Poyraz 17 yaşında iken 125 kıta olarak bu destanı yazmıştır. Destanın Devamı için tıklayın
1929 SONRASI MAÇKA’ da İSKAN
Of’un bir kısmı il dışına Çanakkale, Muş, Van,Hatay(Kırıkhan)a yerleştirildi.Bir kısmı da ,Mubadele sonrası boşalan Maçka ilçesinin köylerine yerleştirildi.1937 de Maçka’da 290 nüfus vardı.
Sürmene, Köprübaşı ve Çaykara köylerinde ki felaketzadeler de Maçka ilçesinde iskan edildi
Köprübaşı Çifteköprü’ den gelenler , Maçka Yukarıköy’ e , Sukenarı köyüne, Ortaköy’e ve Bağışlıya yerleşti,
Köprübaşı Güneşli Köyünden gelenler, Maçka Yukarıköy’e yerleşti,
Köprübaşı Fidanlı’dan gelenler, Maçka Yukarıköy’e ve Bağışlı’ya yerleşti,
Köprübaşı Gündoğan’dan gelenler ,Maçka Bağışlı’ya yerleşti,
Beşköylülerden Mezire(Yılmazlar) dan gelenler Maçka Kotila (Ormaniçi),Kutala (Yemişli) Armenoz (Ergin) köylerine yerleştirildi.(Bu köyler Galyan deresinde.)
Aspalo (Büyük Doğanlı) dan gelenler Çayırlar ve Kuştula yerleştirildi.(Galyan deresinde)
Kalis(Konuklu)dan gelenler ,Mantranoy (ALATAŞ) a ,Kudula ( Kırantaş)a,Sukenarı köyüne ve Yemişliye yerleştirildi.
Arhançola (Küçük Doğanlı) dan gelenler Mesaille’ ye yerleştirildi.Zaman içerisinde Yorma’dan , Tonya’dan ,Akçaabat’tan,Arsin’den ,Sürmene Küçükdere’den,Araklı Karadere’den Maçka’ya gelenler de vardır.
Maçka’da biri yerli(daha önce gelenler anlamında),diğeri de 1929 sonrası ve daha sonra çeşitli nedenlerle gelen iki topluluk vardı.
Rumlardan kalan arazilere yerleştirilen halk ne varki yerli halk tarafından daha önce bu arazileri kendi aralarında paylaşmışlardı. Devlet tarafından kendilerine verilen arazileri Beşköylüler, halktan tekrar (hatta bir araziyi defalarca) satın almak zorunda kaldılar.
Galyan’ a yerleşenlerden, bir kadının anlattığına göre, o tarihlerde mahallede Türklerin de bulunmasına rağmen hiç ezan sesi yoktu.Daha sonraları köyün başındaki Rumlardan kalan bir kilisenin önüne birisi çıkıp okumaya başladı.Bundan sonra mahalle ezan sesiyle tanışmış oldu.
Köprübaşı yöresinin halkını Maçka köylerine yerleştirmeden önce Zamanın Kaymakamı
Arap kaymakam adıyla bilinen Saadettin Goloğlu ile Göneşera’nın o günkü muhtarı olan İmam Ahmet Kadıoğlu Yukarıköy’e geldiler. Münhal olan evleri tesbit ettiler. Başka köylere de baktılar. İzlenimlerini buraya gitmek isteyenlerle paylaştılar. Bazıları ilk bakışta burada yaşayabileceklerine karar verdi. Bazıları da karasız kaldı. Bazıları da bir müddet sonra kararından vaz geçti. Yerini bir başkasına devretti veya sattı. (O zaman 1932 den 1943 yılına kadar gelen tüm yaşlı, genç, çocuk demeden gelenlerin üzerine arazı yazıldı.Tapu verildi.)
Bu köyler, Yukarıköy, Ortaköy, Sukenarı, Kırantaş, Bağışlı,Anayurt,Yazlık köyü(Ofluların çoğunlukta olduğu)
Şunu burada belirteyim ki: 1923 Nüfus Mubadelesi sonucunda Yunanistan’dan gelen göçmenler eğer buralara yerleşip geri dönmeseydiler. Yukarıda bahsettiğim köyler , bugünkü üzerlerinde yaşayan halkın ikinci vatanları olmayacaktı.
Sel felaketine uğramamış ilçelerden de yukarıda belirttiğim köylere gelip yerleşenler de vardır. Ama bunların daha değişik nedenlerle buralara yerleştiklerini belirtmek isterim.
Yukarıköy’ ün ilk adı Hortokop-i Bala , sonra Yukarı hortokop, Trabzon iline bağlı ve yabancı ad taşıyan köylerin adları İçişleri Bakanlığının 25.06.1958 tarih ve 22105/7304 sayılı genelgesiyle Türkçeleştirilmesinden sonra köyün adı Yukarıköy köyü olarak değiştirildi. 1288 (1872)den beri Müstakil bir köy olarak devan etmektedir.
Halk savaştan yeni çıkmış,demokrasiye geçilmiş,yönetim biçimi belirlenmiş,bunu inkılaplar izlemiş,bu değişikliklere ayak uydurmaya çalışıyor,.Yoksulluk son safhada.halk perişandı.Bir de buna sel felaketi eklenince,durum daha da ağırlaşmıştı.Tohumun birini toprağa birini de ağzına attığı zamanlardı o devir.
Şunu da belirtmeliyim ki bu halk neden alçaklara yerleşmedi de yüksekleri tercih etti? O zaman da sahillerde çok korkunç bir malarya salgını vardı. Frengi de öyle. Bir de barınacak ev yoktu. Allah böyle günleri kullarına bir daha göstermesin inşallah.
Not: Seller senesi Maçka’ya yerleşenlere Sayın İsmet Zeki Eyüboğlu Hoca (1925-2003) ANILAR adlı kitabında nasıl hakaretler yağdırdığını, nasıl iftiralarda bulunduğunu ve kendi gibi düşünmeyenlere nasıl ön yargılı davrandığını ve Sayın Ömer Asan’ ın “Bir Bilgenin Yavelemeleri” başlığı altında nasıl eleştirdiğini yazacağım.
İSMET ZEKİ EYÜBOĞLU(1925-2003)’nun MAÇKA’ ya YERLEŞEN GÖÇMENLERE HAKARETLERİ
Sayın Ömer Asan , Bunu “Bir Bilgenin Yavelemeleri” başlığı altında vermiştir,
İsmet Zeki Eyüboğlu Çok sayıda kitabın yazarıdır.Ortaokula gittiğimizde o günkü hocalarımız bu hocadan dinlediklerini, bu hakaret dolu laflarını sınıfa kadar getirdiklerini bilmeyen yotur..O günkü öğrenciler bunu hatırlarlar.
İ.Zeki Eyüboğlu ANILAR adlı kitabının 50-51.sayfasında şunları sıralıyor. “Ocaklı köyünün delikanlısında güzel bir giysi, ipek gömlek, tabanca,kiminde at,rakı günlük yaşamın gerekli öğeleri idi.Çıkarı için yüzsuyu dökme,yalvarıp yakarma,şunun bunun buyruğuna girme,sanından ödün verme gibi,kendi yaşayışına göre küçültücü sayılan eğilimler bulunmazdı.Oysa ötekiler (1929 sonrası Maçka’ya gelenler)de bunların hepsi vardı.
Kitabının 238. sayfasında da Ömer Asan’ ın deyimi ile söylüyorum. Şunları yaveliyordu. ”Konaklar köyünün güneyinde bulunan Çayırlar adlı köylerde değirmen söylentileri, değirmen çapkınlıkları çoktu. Bazı köylüler,1929’dan sonra Of’tan gelip buralara yerleştirilmişlerdi. Gerçekten kadınları güzel ve çapkındı,ancak frenginin yaygınlığı nedeniyle ürkütücüydü.”
Yine Kitabının 87.sayfasında kendi gibi düşünmeyenlere, aslında yukarıdaki yavelemelerinin amacı da bu sayfada yazılanlardı.” Trabzon dolaylarında ne denli soysuz, bilgisiz tutarsız, aşağılık kimse varsa Demokrat Partiye girmiş, bu partinin ileri gelenleriyle ilişki kurmuş bunu bir övünme kaynağı saymıştır.
Eyüboğlu Kitabının 231-232 sayfalarında iftiralarına devam ederek Maçka’da biri yerliler, öteki 1929’dan sonra komşu ilçelerden gelenler olmak üzere iki topluluk vardır.1929dan sonra gelen, Of,Sürmene,Tonya,Yomra ve Çaykara göçmenleridir.Bu göçmen yurttaşların çoğunluğu tutucudur.1950 den sonra D.P çatısı altında toplanmıştır.Bunların gelenek,görenekleri,günlük yaşayışları yerlilerinkiyle bağdaşmaz.Çoğu evlerinde Rumca konuşurlardı.Yemekleri,giyimleri,düğünleri kendilerine özgüydü.İçlerinde peyniri kurtlandıktan sonra yiyenler de vardır.Özellikle din işleriyle çok ilgilenen bu göçmen yurttaşlar büyüye,muskaya,cinciye,üfürükçüye büyük önem verirler,bağlanırlar.Maçka’ya üfürükçülüğü getiren,yayan Oflulardır,
Öte yandan çıkarları söz konusu olunca, kuranı öpüp kaşlarına koyarak yalan söylerler.Köy camilerinde kuran okumayı bilmeyen Oflu İmamlar çoktur.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TÜRKİYE HİLALİAHMER CEMİYETİ MERKEZİ UMUMİSİ TARAFINDAN
1930 MECLİSİ UMUMİSİNE
TAKDİM EDİLEN 1929 SENESİ İCRAATINA AİT RAPORDA OF,SÜRMENE VE RİZE SEL FELAKETİ VE
MAÇKA’ya İSKAN’ın gündeme gelişi HAKKINDAKİ RAPOR:
SEYLAP YARDIMLARI: OF,SÜRMENE VE RİZE FELAKETİ
1929 senesi Temmuz ayının yedinci günü başlayarak bir buçuk
gün devam eden yağmur ve sellerin husule getirdiği feyezanların Trabzon Vilayetinin
Of, Surmene kazalarıyla Rize Vilayetinde mühim zararlar vukua getirdiği ve bu
feyezanlar neticesi bazı yerlerde heyelanlar hadis olduğu malumdur.
Merkezi umuminiz bu hadiseye ilk defa Trabzon Hilaliahmer merkezinin
10 Temmuz 1929 tarihli Sürmene Hilaliahmer şubesinin 12 Temmuz 1929 ve Of
Hilaliahmer ve Tayyare cemiyetiyle Belediye Reislerinin 13 Temmuz 1929 tarihiyle çektikleri
telgrafnamelerden muttali olmuştur. Bu telgrafnameler mündericatına nazaran 6-7
Temmuzda Of ve Sürmene kazalarında ani olarak vukuagelen seylap ve sellerin
Sürmene’de 25 köye ait tarlaların mahsullerini. 29 köprüyü. 29 değirmen ve20
haneyi ve kasaba çarşısını muhafaza eden rıhtımı harap eylediği ve Of’ta kaza
mezruatının dörtteüçünü harap ve bu seylaplar neticesi hasıl olan heyelanlardan
dört bin kişinin meskensiz kalarak dağ-lara iltica eyledikleri ve şiddetle
muavenete ihtiyaç bulunduğu bildirilmekte idi.
Bu telgrafnamelerin vasıl olduğu 13 Temmuz 1929 tarihinde
Heyeti İdaremiz muhtacının gıdalarına sarf edilmek üzere derhal telgraf
havalesiyle Trabzon Hilaliahmer merkezi
emrine 2000 liragöndererek Valinin riyaseti altında Belediye,
Hilaliahmer ve Cumhuriyet Halk Fırkası Reislerinin iştirakiİle teşkil edilecek
bir komisyon tarafından muhtacının iaşelerinin temini Trabzon Hilaliahmer
merkezine tebliğ eylemiştir.
Maruz iki bin liranın irsalinden bir hafta sonra 21 Temmuz
yine telgraf havalesiyle Trabzon Hilaliahmer merkezine 3000 lira daha
gönderildiği gibi doktor, eczacı ve hademe ile miktarı kafi ecza ve malzemei
sıhhiye ihzar ederek sıhhi yardımlarda bulunmak üzere bir de heyet tahrik
eylemiştir
Rizede vukubulan seylaptan da 75 evin tamamen ve 100 evin
kısmen münhedim olduğu ve Of ve Sürmene’ye nispetle seylap ve sellerin burada
husule getirdiği zarar daha hafif olduğu öğrenilerek açıkta kalan halka
gıdalarını temin etmek üzere 1000 lira gönderilmiş ve aynı zamanda Of, Sürmene ve Rize’deki ihtiyacat derecesini tesbit eylemek üzere altıncı mıntıka müfettişimiz Mazlum Rasim Bey seylap mıntıkasına izam
edilmiştir. Müfettişimizin , mahallinde
yaptığı tetkikatı neticesi olarak gönderdiği raporlar mündericatından en
ziyade seylap ve heyelanların merkezi sikletini Of kazasının teşkil eylediği ve Of ahalisinin bu
heyelanlardan çok müteessir olarak Bayburt’a hicret etmekte olduk-ları ve
bilhassa Sultan Murat yaylasına çekilmekte bulundukları öğrenilmiştir.
Yaylalara dağılan felaketzadelere derhal lazım gelen
yardımların yapılması için
Müfettişimize tebligatta
bulunduk. Filhakika perişan bir surette yaylalara dağılan halka iaşelerini temin için Bayburt şubemizin iştırakı ile bin liralık un tevzi edilmiştir. Biraz aşağıda arz
edeceğimiz C.H.F. Müfetişliği raporunun
mutalaasından da müsteban olacağı üzere
Of, Sürmene ve Rize seylabınınBidayette
matbuata akseden derecede korkunç rakamların
ihtiva eder mahiyette olmadığı anlaşılmıştır. Cemiyetimizce yapılan yardımlar hariç olmak üzere diğer
taraflardan temin edilen On bin lirayı mütecaviz para ile felaketzadelere
mahallince lazımgelen yardımlar
yapılmıştır.Enson tetkikatı havi olarak Trabzon C.H.F Müfettişliğinden sureti aşağıda yazılı rapor
alınmıştır.
RAPOR
Of, Sürmene, Rize kazalarında seylap ve heyelan dolayısıyla vukubulan hasarat
berveçhi atidir.
1.
Of kazasının zayiat merkezi sikleti HADİ ve KADAHOR havalisidir. Diğer
mahalleri kısmen zararsızdır. Hadi ve Kadahor pazarları kamilen mahvolduğu gibi
7 köy gayri kabili iskan vebir köy
de üçte bir nispetinde kabili iskandır.
Seylabın birçok köylerde tahrip
ettiği hanelerin mecmuu 1188 ve gayrı kabili istifade vaziyete soktuğu haneler
ise 1378 e baliğ olmuştur. İaşeye muhtaç ahalinin
miktarı ise 8088 olarak tespit edilmektedir. Hayvanat yaylalarda olduğundan
hayvan zayiatı hemen yok gibidir. Felaket gören halk derhal yaylalara çekilmiş
ve yaylalarda mevcut oba evlerinde
barınmağa başlamıştır.
Muhtacı iaşe ahalinin merkezi
Sultan Murat yaylasıdır. Burada Hilaliahmer
ve icap eden muavenet heyetleri
un tevzi
etmektedir. Hilaliahmer Cemiyeti 5000 lira ve
müracaatımız üzerine İstanbul
Cemiyeti Belediyesinden 5000 ve Trabzon ahalisi
5000 ve yaptığımız bir müsamereden
hasıl olan 1000 lirayı mütaviz bir para ki ceman 16000 liralık
bir yardım temin edilmiştir.
Trabzon’a muvasalatında Vali ve Trabzon Mebuslarından Arif ve Ali Bicil Beylerle
Vilayet Mutemet vekili Şevket ve Jandarma Kumandanı
Yusuf Beylerden ibaret bir heyet
alınarak Ofluların hattı ricat ve melcei tabiisi olan Bayburt kazasına gidilmiş ve Hart
ve diğer Yaylalar ve Solaklı
silsilesi etekleri bizzat
görülmüş ve felaketzadeler ile
yakından temas edilerekbunların haleti ruhuyeleri ve temayülatı
vaziyeti içtimaiye ve iktisatiyeleri
eyice tetkik ve teşhis olunmuştur .
Şöyle ki:
a)
Meydanda
kalan halkın mühim bir ekseriyeti
Bayburt mıntıkasında iskan edilmesini talepediyorlar. Bunların bir
kısmının akriba ve taallükatı ve hatta emlak ve arazisi Bayburt tarafındadır. Muamelat ve münasebatı iktisatiyeleri de Bayburtta
olduğuna ve Hart nahiyesinin ekseriyeti Sürmene ve Oflu bulunduğuna göre iktisadi içtimai ailevi
münasebetler dolayısıyle bunlara Bayburt kazası melcei tabii olmuştur. Felaketzadeler de ahalinin ekserisi Bayburt ve yaylalardaki obalarda
barındığı gibi bir kısmı da
akribalalarının nezdine gelmiş ve
çalışkan ahali derhal faaliyete
başlayarak ekmeğini tedarik etmek ve alış verişe başlamak üzere yine pazar kurmağa çalışmakta
bulunmuşlardır. Maahaza muhtacı nafaka bir kısım fukaraya Sultan Murat
yaylasında ve Hart nahiyesinde Hilaliahmer ve Hükümet tarafından bakılmaktadır.
b)
Bir kısım halk da MAÇKA’daki boş evlere
yerleştirilmek suretiyle iskan edilebilecek ise de Maçka’nın arazisi hasılatsız
ve dardır. Bayburt arazisi ise
zengin ve mahsuldar olup emvali
Metrukeden binlerce dönüm arazi mevcuttur; ve bunlar mer’i kavanine göre muhtacı iskan ahaliye
sureti münasibede tevzi olunabilir. Bunda ne kadar sürat
ve besatat gösterilir
İse kışın tekarrübünden dolayı halkın sefalet ve perişanisine meydan
verilmemiş olur.Bayburt tarafında mesken tedarikine gelince:Bunun bu sene için
gayrı mümkün olduğunu zan ediyorum. Bunları üçer beşer hane olmak üzere Bayburt köylerine misafir etmek suretiyle de barındırmak ve gelecek ilk baharda
vereceğimiz arazinin cıvarında haneler inşası suretiyle
yerleştirmek çok mümkün ve muvafık gibi
görülmektedir. Götürdüğümüz heyetin kanaatıda bu merkezdedir.
c)
Mevcut yardımlara ilaveten Hilaliahmer daha on
beş bin lira, Dahililiye Vekaleti İskan
Müdüriyetinin de 20-30 bin lira
para vermesi mümkün olursa bu felaketzade halk Hükü-
Metin her türlü adalet ve şefkatına nail olmuş sayılabilir.
d)
Harman zamanı başladığından yaptıkları ianeye
zamimeten Bayburtlular takriben iki bin
e)
Kile zahire vermeği taahhüt etmişlerdir ki takriben elli bin okka un
eder.
Gümüşhane Vilayeti, Kelkit ve Şiran kazalarından da yardım edilmesi
vaat ve temin etmiş-
lerdir. Bu sene Gümüşhane Vilayetinin mahsulü her tarafta iki mislidir.
Pek ziyade memnuniyeti mucip bir haldir.
H- Heyelan mıntıkasının kabili istifade olup olmadığının serian tetkik ve
rapor verilmesi için mütehassis bir zat talep
edilmiş ve bu zatın de derdesti İzam olduğu Dahiliye Vekaletinden
Vilayete bildirilmiştir.
Madde2- Sürmene kazasının zayiatı berveçhi atidir: 348 hane ve 64 dükkan
bazı kahve ve ha-
nelerle 18 köprü ve 400.000 okkaya yakın mısır mahvüharap olduğu
gibi insan zayiatı 12 vefat ve 9 yaralı
olup bu meyanda bir kısım hayvanat da zayi olmuştur.
Buranın hasaratı mahallince mehma emken ve tedricen temin ve tehvin
edilmek mümkün olup ancak Ziraat Bankasının eshabı eraziye bir az yardım etmesi elzem görülmektedir.
Madde3- Rize merkez kazasının
zayiatı ise 80 hane, 30 değirmen ve
binlerce liralık mahsülat maliv olduğu gibi insan zayıatı 20 vefat, hayvan telefatı ise 100 inek ve sığırdır.
Buraya da Ziraat Bankasının yardım
etmesi ve ahaliye mümkün olduğu takdirde
mısır tevzii hususunu temin etmek bir zarurettir. Rizenin Karadere mintıkası
öteden beri fakır olup bu felaket
yüzünden daha ziyade sefalet ve perişaniye
duçar olmuşlardır.
Seylap felaketinin hulasasını arz ettim Mutalaamı da arz eyledim
Mıntıkanın son vaziyeti İkdisadiyesi ve
bilhassa Giresunun ani olarak maruz kaldığı zaruret hakkında ayrıca raporumu
takdim edeceğim. Bilvesile takdimi tazimat eylerim efendim.
&
Bu raporun mutalaasından müsteban olacağı üzere az zaman zarfında
muhtelif yardımlarla
Felaketzadelerin ihtiyaçları tehvin
edilmiş ve yeniden yardıma muhtaç bulundukları zikredilen Oflulardan bir
kısım ve Rizelilerden bir kısım muhtacine yapılacak yardım şekli Merkezi
Umuminiz Heyeti İdaresince teemmül edilerek ne miktar nüfusun iaşeye muhtaç
bulunduğu mahallerinden sorulup Rizede 2756 kimsesiz kadın ve 250 çocuk Of
veSürmenede 2500 kişinin muhtaca muavenet bulundukları anlaşılması üzerine
muhtaçlardan beherine 15 kilo
miktarında tevzi olunmak üzere 82.500 kilo mısır mubayaa edilerek
Trabzon Hilaliahmer Merkezi emrine
gönderilmiş ve Merkezimizin de iştıraki ile mahallince
teşkil olunan bir komisyon
tarafından muhtacine tevzi ettirilmiştir. İlk imdat olarak yapılan bu
yardımlarımızdan başka seylapzadelerin Bayburt veya sair taraflarda iskanları
takdirinde iskan ve nakil zamanında yeni yardımlarda bulunulması da karar
altına alınarak makamı aidine arzedilmişti.
Filhakika 1930 senesinde bunların
Maçka’ya iskanları vaki olmuş ise de bu seneye ait
Muavenetlerimizin 1931 Meclisi Umumisine arzı tabiidir.
Bu seylap ve heyelan hadiseleri dolayısile yaptığımız yardımlara karşı
mahallerinden alınan teşekkürnameleri ittıla hasıl olmak üzere berveçhiati
arzeyleriz.
Ankara Hilaliahmer Cemiyeti Merkezi
Umumisine
Her şeyde olduğu gibi Of felaketzadelerinin imdadına koşan muhterem Hilaliahmer
cemiyetimize felaketzadeler namına teşekkür eder ve gönderilen paraların İş’arı
alileri
vechile tevziine başlanıldığını arzederim efendim.
Trabzon Valisi
HİLMİ
Of 16.7.1929
Ankara Hilaliahmer Merkezi Umumisine
C.15.7.29 tele. gösterilen
alakanın halk tarafından şükranla
karşılandığını arz eylerim efendim.
Kaymakam
YAHYA
Kaynak : TBMM KÜTÜPHANESİ
NOT: Kadahor: Çaykara’nın O’ftan ayrılmadan önceki adı.
Hadi : Çaykara’da bir derenin adı. O derenin aktığı mıntıka.
Hilaliahmer:
Kızılayın eski adı.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yorumu sizlere bırakıyoruruz…
Hazırlayan :Ömer Yakup KADIOĞLU (Emekli Öğretmen)