Fatih ve Hoşoğlan hikayesini pek bilen olduğunu zannetmiyorum.Bu hikayeyi Maçkalı Necati Genç kemençe eşliğinde türkü halinde söylediğini biliyorum.Bu hikayeyi siz okuyucularımızla paylaşmak istiyorum.
Fatih Sultan Mehmet’in orduları,Trabzon önlerine gelmişti.Pontus Kralı Davit,Fatih’e karşı Trabzon’u Kurtarmalıydı.Düşündü,taşındı,kararını verdi.Fatih’e bir heyet gönderdi,şu teklifi yaptı:
-Şehrin dışında ve sahilde Ayasofya kilisesi ile kule arasında kalan bir zincir var.Bu zincir,kırk defa atılacak top güllesi ile koparılırsa,şehri teslim edeceğim,yok eğer koparılamazsa,Fatih ordularını geri çeksin.
Heyet başkanı bunları söyledikten sonra şu sözleri de ilave, etti.
-Devletlu Sultan topçularına her zaman güvendiği için bu teklifimizi elbette kabul edecektir.
Fatih Sultan Mehmet,kendisinin ve ordusunun gururuna hitap eden bu teklifi kabul etti.Haber Trabzon-Pontus Kralına ulaştırıldığı zaman ,Davit:
-Kurtulduk:Gözle dahi görülemeyen bir zincirin, ta..uzaklardan atılacak top güllesi ile vurulup koparılmasına imkan yoktur.Zincir koparılamayınca Fatih de sözünde duracak,ordusu ile geri dönecektir.
Derken top atışları başladı.Bir,iki,üç! Fatih,top başında bekliyor,her atılan top boşlukta kayboldukça,üzülüyor ve geriliyordu.39.uncu gülle de atılmış,en nişancı topcular denendiği halde,zincir koparılamamıştı.Fatih son emri verdi.
-Kendine güvenen varsa gelsin top başına! Güvenmek mesele değildi.Bu sonuncu gülle de boşa giderse,kelleyi vermek de vardı.Derin bir süküt oldu.Kimse top başına gelmiyordu.Tam bu sırada birden topun ateşlendiği görüldü.Bir gülle boşluğa uçtu.Kimdi topu ateşleyen ?
Herkes şaşa kalmıştı.Sonunda çelimsiz bir yeniçerinin bu topu ateşleyiverdiği anlaşılmıştı.
Yaka-paça Fatih’in huzuruna getirdiler.Fatih ,hiddetle sordu:
-Sen topçu musun?
-Değilim.
-O halde topu neden ateşledin?
-Zinciri koparmak için devletlim…
Fatih ,hiddetten köpürüyordu.Son fırsatı da kaçırmıştı.Haykırdı;
-Tez başını vurun !
Bir anda bir baş yuvarlandı.Az sonra da karşı tepelerden bir çığlık yükseldi.
-Zincir koptu !..Şehir teslim oluyor! Ortalık birbirine karışmıştı.Ordu çığ gibi şehre akıyor,en önde,koltuğunun altında kesik başı bulunan bir yeniçerinin koştuğu görülüyordu ! Bu,biraz önce topu ateşleyen HOŞOĞLAN dı…Hoşoğlan,görüldüğünü anlayınca olduğu yere yığılmış kalmıştı.
Trabzon kalesinde Fatih’in bayrağı dalgalanırken,HOŞOĞLAN’ın mezarı üzerinde de bir türbe yükseliyordu.Destanlarla süslü bir türbe.