Hayatımız devam ederken birçok sevdikleimizi hayat koparıyor bizlerden.Nice çınarlar devriliyor ve kayboluyor hayatımızdan.Yaşamak güzel olduğu kadar da acı oluyor bizlere ozaman.
Bir seksenlik çınar daha kaybettik bir Ağustos ortasında.Bu çınar kimimizin babası kimimizin amcası,dedesi ama şu varki bir çoğumuzunda Ali ustasıydı. Bu usta bir çoğumuza taş duvar, kazma yada keser sapı yapmış el testeresini biletmiştir. Huyu kurusun Ali ustamız nede severdi demirleri ve onları yağlamayı. Kayveden yada çerşıdan geldiği zaman elinde bir takım yada bir demir veya bir çivi eksik olmazdı. Çünkü yüreği demir gibi sağlam ama bir okadarda merhemet doluydu.
Lafı kimseden esirgemez kimseye minnet etmezdi, biraz hırçın biraz aksi ama dobraydı. O gür sesi bulunduğu yeri inletirdi. Muhabbet etmeyi severdi çünkü o insanları severdi. Bir gazeteci ruhu ile insanlara soru sorar aldığı cevabı kendi kendine konuşarak yorumlardı.
Nitekim Hacı Ali, Eğrinin Ali, Ali usta toprağa karıştı yaptıklarıysa tarih oldu anılarımızda kaldı. Bizleri çocuklarları nazlatmayı bilmezdi ama biz bilirdik bizleri çok sevdiğini, şimdiden özledim seni amca.
Şöyle dönüp bir yıl geriye baktığımda nice çınarları kaybettik. Oğlunun deyişiyle yaşil BMC li adam olan Mustafa dayımız, erkek gibi duruşuyla Rabiya halamız, hayatımın anlamı, yaşam kaynağım annem Nuriye ve sayamadığım biçok köyümden çınar hayatını kaybetti hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Hayatın ne kadar uzun olursa olsun bir gün sonlanacağını görüyoruz, kabulleniyoruz ama içimiz yanıyor.
Bir Ramazan ayı bir Cuma günü gözlerini yumdu koca çınar en büyüğümüzü kaybetmenin acısını yaşıyor kalbimiz ve bu kalpler seni asla unutmayacak Eğrinin Ali.Allah'tan dilerim ki gözlerini yumduğun mübarek günün hürmetine yüce yaradan bütün günahlarını affeder. Ruhun şad olsun sevgili amcam.