Vakfın ta Hz. Adem'den günümüze İslam Medeniyetinin önemli bir unsuru olduğunu ifade ederek konumuzu açalım. " Bir mülkün menfaatını,halka tahsis edip,o mülkü aynen Allah'ın mülkü hükmünde kıyamete kadar her türlü şahsi tasarrufundan çıkarmaktır." şeklinde tarif ederek ;Vakfın oluşmasında gerekli şartlar üzerinde durdu.Vakıfların amacı,hikmeti ve en hayırlısı nasıl olur?. Peygamberimiz döneminden vakıf çalışmalarına örnekler ve Resülüllah'ın işin önemi hakkndaki talimat ve tavsiyelerine bakış, Vakıf ruhunu günümüze nasıl taşıyabiliriz, hayır severlerimizin teşviki bu vesile ile tüm hayır severlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Her toplantımızda personelimizle Hatm-i Şerif okuyoruz ve ruhlarına bağışlıyoruz. İşte bu güzel vefa örneğimiz vakfedenlerin ne kadar güzel bir eser bırakarak unutulmadıklarını ve arkadan duaların onları mezarlarında yalnız bırakmadıklarını ortaya koymaktadır.Ne mutlu bu şuuurda olabilenlere. Sevgili Peygamberimiz (SAV): İnsanoğlu öldüğü zaman amel defterleri kapanır.Yalnız üç kimsenin sevap defterleri kıyamete kadar açık kalır. Birisi; Sadaka-i cariye ( devam eden bir hayır ) bırakanlar, kendisine dua edecek hayırlı bir evlad bırakanlar, kendisinden faydalanılan bir ilim bırakanlar.
Tarihimizde el atılmamış hiç bir saha bırakılmamıştır vakıflar sahasında.O nedenle medeniyetimize bir nevi Vakıflar Medeniyeti diyebiliyoruz. Günümüzün sivil toplum kuruluşları hiç bir zaman vakıflarımızın yerlerini alamazlar. Çünkü vakıflarda hiçbir şekilde maddi menfaat ve gösteri ruhu asla bulunamaz. Sadace ve sadece Allah rızası esas kabul edilmiştir. İstanbul,Bursa,Edirne vb. şehirlerimiz gezildiğinde görülür ki her mahallede onlarca vakıf mekanları vardır. Ancak maalesef günümüzde bir çokları sahipsizlikten yağma edilmiş veya harabe halinde terkedilmiştir. Medeniyetimizde camiden önce abdesthanelikler,hamamlar,imaretler,medreseler yapılır ardından muhteşem bir cami yanına inşa edilir. Çünkü önce temizlik sonra ibadet.
İslam medeniyeti temizlik ve ilim üzerine oturmuş bir medeniyettir.
Ne yazıkki bu değerlerimizi koruyamadık şimdi onları yabancılardan ithal eder duruma düşdük. Kaybettiğimiz bu güzellikleri yine kaybettiğimiz topraklarda aramalıyız. Yoksa boşuna mesai harcarız. Hiç bir medeniyetin bize akıl ve ders vermeğe ne kabiliyeti ne de argümanı vardır. Teknolojik sahalarda bizden çok ileri olabilirler.Medeniyet ve modernizmi, bilim ve teknolojiyi asla birbirine karıştırmamalıyız. Atom bombası bir medeniyet değildir,bir teknolojidir. Uçaklar, tanklar, ulaşım ve iletişimin diğer vasıtaları hep birer teknolojidir. Bunlar barbar bir medeniyetin elinde ölüm kusan araçlar olabilirken,merhamet Medeniyeti olan İslamın elinde mutluluk ve huzur vasıtaları olurlar. İslam medeniyeti arkasında hiç bir zaman utanacağı, yüzünü kapayacağı, boynunu bükeceği bir dünya bırakmamıştır.Yine de inşaallah bırakmayacaktır. Günümüz emperyalist hegemonyası müslümanları mağlüp edebilir amma İslam ' ı asla mağlüp edemez. İslam ve Müslüman kavramlarını iyi tahlil etmeliyiz. Hakiki müslüman İslamın tüm esaslarını şahsında ve tüm toplumsal dünyasında yaşayan kişidir ve öyle olmalıdır.Böyle olunca asla zillete ve meskenete düşmez.Amma adı müslüman olmaktan başka özelliği olmayan müslümanların günmüzde olduğu gibi zilletten başlarını kurtarmaları da mümkün gözükmemektedir.
Komşusu acken tok sabahlayanların hakiki mümin olamayacaklarını ifade eden Allah'ın Resülü sevgili peygamberimiz (SAV) bugün Mekke ve Medine ' deki ibadet maksatlı yapılanmanın korkunç şatafat, lüks ve israfını manen göz yaşları içerisinde izlediğine inanıyorum. Çünkü O (SAV) manen aramızdadır.Şehitlerin ölmediği bir dünyada cihanın en büyüğü,en faziletlisi ve en sevgilisi nasıl ölebilir. Müslümanların ve tüm mazlumların aclıktan inim inim inledikleri, zulüm altında,asrın en acımasız ve öldürücü silahlarına hedef olarak can verdikleri bir dünyada her müslüman başlarını ellerinin arasına,akıl ve beyinlerini imanlarının terazisine koymak zorundadırlar. Her gelen gün geçmişleri mumla aratmaktadır.İslam coğrafyası ve mazlum milletlerin toprakları ateş,barut ve kan kokmaktadır.
Bu vakıflar haftası münasebetiyle inşaallah bu şerefli müslümanlar ellerindeki bu değeri ve cevheri yeniden keşfedip,devereye sokup, dirilirler inşaallah. Selam ve dualarımla Allah'a emanet olun.
Abdullah AKSOY