BEN YAYLAYI ÖZLEDİM
Yaylanın kokusunu, tozlu olan yolunu
Soğuk soğuk suyunu, nazaranın huyunu
Ocaktaki külleri, istanozda kürtükleri
Tenekeden feneri, ineklerin zilleri
Hocamezar yaylası, lapazandır sevdası
Karakaban havası, istanozun rampası
Evin üstü teneke, taş duvarın nerede
Ben yine gideceğim benim evim nerede
Kemre dolu ğezeği, çimendeki tezeği
Eğri saplı küreği, pazlamalı çöreği
Küçük eşşek düzünü, alaca öküzünü
Ormanda sürgününü, eşşekte düldülünü
Balya balya çayırı, binbir çiçek bayırı
Şişeli lambaları, samandan şapkaları
Ateş altı taşını, şişede gazyağını
İneklerin bağını, karakaban dağını
Yaylaların deresi, senin yaylan neresi
Hocamezar berisi, lapazanın gerisi
Çimende kukuvağı, çayır biçme orağı
Güz gelende kurağı, ahırdaki buzağı
Krembiya düzünü, ineklerin sütünü
Kurbağalı gölünü, helede at düzünü
Yayladaki kaymağı, tavadaki kuymağı
Bayırdaki çumağı, çobandaki çomağı
Tel tel olmuş peyniri, hele topla kolosi
Islak olmuş minziyi, ver ineğe çeçeni
Kemre kokularini, köstebek follarini
Ayı kayalarini, balya katmalarini
Yaylanın çormasini, kamyonun kornasini
Çobanın kavalini, koyunun tohlisini
Birde çayır yükünü, ağursanın düzünü
Hele dere gözünü, görse durnagölünü
Sazaktan yapılmış yatağı, olsa güzel yapağı
Eski eski tabağı, bakraçtaki kapağı
Yoğurttaki kaymağı, çamaşırda tokmağı
Kedideki yumağı, nerde balya sandığı
Beyaz çakmak taşını, senin hilal kaşını
Gelde gör kardaşını, sana olan aşkını
Ben yaylayı özledim, senin yolun gözledim
Yaylaya olan sevdamı dizelere gizledim
Bende aşık Murat'ım, çok güleçtir suratım
Gelin çıkın yaylaya budur ancak muradım